Dikkat Eksikliği mi, Sıkılmam mı?
Günümüzde birçok birey, özellikle çocuklar ve gençler, ders çalışırken ya da uzun süreli dikkat gerektiren etkinliklerde zorlandığını ifade eder. "Bir şeye odaklanamıyorum", "Çabuk sıkılıyorum", "Dersin başına oturamıyorum" gibi ifadeler sıkça duyulur. Peki bu gerçekten dikkat eksikliği midir, yoksa sadece sıkılmak mıdır?
Dikkat Eksikliği Nedir?
Dikkat eksikliği, nörogelişimsel bir bozukluk olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) kapsamında değerlendirilir. Birey; dikkati sürdürmede, görevleri organize etmede, ayrıntılara odaklanmada ve uzun süreli dikkat gerektiren işlerde zorlanır. Bu durum, yalnızca okul ya da iş hayatında değil, sosyal ilişkilerde de belirgin şekilde kendini gösterir.
Sıkılmak Ne Demektir?
Sıkılmak ise her bireyin zaman zaman yaşadığı, oldukça doğal bir duygudur. Hoşlanmadığımız, ilgi çekici bulmadığımız ya da motivasyonumuzu kaybettiğimiz durumlarda ortaya çıkar. Sıkılan birey, genellikle dışsal uyarım arar, ilgisini çeken bir şeyle karşılaştığında dikkati kolaylıkla toparlanabilir.
Ayırt Etmek Neden Önemlidir?
Bir çocuğun ya da gencin sürekli dikkat dağınıklığı yaşadığını söylemek, onu "dikkat eksikliği" tanısına yaklaştırabilir. Ancak bu tanının doğru bir şekilde konulması, gelişimsel değerlendirme ve uzman görüşü gerektirir. Her odaklanma sorunu, DEHB anlamına gelmez. Sıkılma; ortam, içerik ve bireysel ilgi ile çok yakından ilişkilidir. Yanlış bir etiketleme, hem bireyin özsaygısını hem de öğrenmeye olan tutumunu olumsuz etkileyebilir.
Peki, Nasıl Ayırt Edilir?
Dikkat eksikliği olan bireyler sadece derslerde değil, oyun oynarken, sohbet ederken, televizyon izlerken bile dikkatlerini sürdüremeyebilir.
Sıkılan bireyler ise ilgi çekici bir etkinlikte dikkati toparlayabilir, motivasyon sağlandığında performansı artabilir.
Dikkat eksikliği süreklidir; sıkılma ise duruma ve içeriğe bağlı olarak değişebilir.
Dikkat eksikliği olanlar genellikle unutkandır, görevleri tamamlamakta zorlanır, yönergeleri kaçırabilir.
Sıkılan bireyde ise genellikle ilgi alanına göre odak değişimi görülür.
Ne Yapmalı?
Öncelikle gözlem çok kıymetlidir. Çocuğunuzun ya da danışanınızın hangi ortamlarda dikkatinin dağıldığını, hangi etkinliklere daha kolay adapte olduğunu dikkatlice inceleyin. Eğer yaşadığı sorunlar yaygın, sürekli ve birden fazla alanda işlevselliği etkiliyorsa bir uzmana başvurmak yerinde olur.
Sonuç Olarak
Her odaklanma problemi bir "rahatsızlık" değildir. Bazen sadece bir içerik, ortam veya yöntem değişikliği ile "sıkılan zihin" yeniden canlanabilir. Ancak gerçek bir dikkat eksikliği söz konusuysa, erken müdahale ve uygun destekle bireyin yaşam kalitesi ciddi ölçüde iyileştirilebilir.